Sıkça duyduğumuz bir terimdir “Yaşam kalitesi”.
Bireylerin veya toplumların genel refah ve erişim düzeyini ifade eden bir terimdir.
Yaşam kalitesi verileri, uluslararası kalkınma, sağlık, siyaset ve istihdam alanları da dahil olmak üzere geniş bir yelpazede kullanılabilir.
Bir ülke hakkında bilgi edinmek isterken önce toplumun yaşam kalitesi sorulur.
Siyasetçilerin iktidara gelmek için yaptığı vaatler hep yaşam kalitemizi yükseltme doğrultusundadır.
Aslında yaşam kalitesini yükseltmekten daha önemli ve acili insan kalitesini yükselmektir.
Topluma ve bireylere daha müreffeh bir ortam vaat edileceğine, daha kaliteli insanlar (nesiller) yetiştirilmesi elzem değil midir?
Daha saygılı, daha karakterli, daha ahlaklı, daha haysiyetli, daha İyilik sever, daha hayvan sever vs.
İnsan kalitesiz olduktan sonra, yaşam kalitesinin yüksek olmasının her türlü bozulmayı beraberinde getirmesi kaçınılmaz.
Önce kaliteli, ahlaklı insan yetiştirelim.
Yüksek yaşam kalitesine sahip ahlaksız ve şerefsiz insanların olması topluma ne kazandırır?
İnsan kaliteli olunca, yaşam kalitesi otomatik olarak yükselir zaten.
Önce insan, önce ahlak.