Torosların eşiğinde, Akdeniz’in kıyısında yörüklerin otağı yeşil ve mavinin ahengini doyumsuzca izleyip keyifle “Erdemli ne kadar da bana benziyorsun” diyenlerin diyarı.
Evet Erdemli adı gibi ahlakın övdüğü ve ahlaklı olmanın gerektirdiği doğruluk, yardımseverlik, yiğitlik, bilgelik, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik, ölçülülük kavramlarını gönlünde barındıran faziletli insanların bir arada yaşadığı kabuğuna sığmayan 140 bin nüfuslu bir ilçemiz.
140 bin nüfusuna rağmen herkesin birbirini tanıdığı küçük bir olayın anında duyulduğu, insanların en küçük bir iftirada binlerce kefil bulabildiği temiz yürekli, birbirine sırtını dönmeyen, kötülük peşindekilere ayranı kabaran, lafı havada bırakmayan, iş birliği halinde Erdemli’nin geleceğini inşaa eden Erdemli insanlarımız son günlerde Erdemli üzerine oynanan oyunları, Erdemli’nin ismini kötü olaylarla Türkiye’ye hatta Dünyaya duyuran kendini bilmez, kendinden başkasını düşünmez kişiliği bozuk insanların da Erdemli’de yaşadığını ya da Erdemli ile bağının olduğunu öğrendi.
Geçmişinden bugüne sadece seçim dönemlerinde siyasetin doğası gereği yaşanan gerginliklerden başka kötü olayları hatırlamadığımız Erdemli’nin son dönemde Erdemli’nin adına yakışmayacak olaylarla gündeme gelenlerin yaşadığımız şehri yanlış tanıttığını yada vesile olduğunu görmekteyiz.
Hatırlarsanız bir süre önce birkaç kafadar ne yapıp da gündeme bomba bir haber düşürüp buradan yolumuzu buluruz diyerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Mersin’den aldığı limonu neden Erdemli’den almadığını, alamadığını sorgulamak dururken, ihracat kapıları kapalı limon üreticilerinin depodaki limonunu satabilmesi için ihracat kapısının açılmasına yönelik haber yapması gerekirken Erdemlili limon üreticilerini “stokçu” gibi gösteren ve İBB’nin limonu yandaştan aldığını iddia eden bir kumpas videoya imza atarak Erdemli’nin adını da böylesi bir kumpas video ile birlikte anılmasına sebep olmuşlardır.
Bu vaka başlı başına Erdemli’de böylesi ahlak yoksunu, herkesi kendinden soğutan içi başka dışı başka, para için birbirini satan tiplerin de olduğu gerçeğini bizlere göstermiştir. Zira olay sonrası kumpas videosunda ifade veren dört kafadarın serbest kaldıktan sonraki yaptıkları açıklamalara bakınca birbirlerine düştüklerini görüyoruz.
Limon kumpasında başrol oynayan kameramanın adliyeye girişinde Erdemli Belediye Başkanı ve videoya çeken kameramanlar, muhabir ve gazeteciler için sarf ettiği çirkin sözler ise aklımıza bu kumpasçıların yerel seçimde bir siyasi parti ilçe başkanının görevden alınıp partiyi ilçede ele geçirip rahat etmek adına kurdukları kumpas geliveriyor. Aslında bu tiplerin Erdemli için başlı başına sorun olduğunu düşünmeden edemiyoruz. Bir sonraki rezilliklerini ve kimlere ne yapacaklarını da bu vakanın bu tipler için son olmadığını bildiğimiz için endişe içinde merak da ediyoruz.
Seçim dönemi deyince kaset kumpasını servis edenin belli olmadığı da aklımıza geliveriyor. Bu vaka ile Erdemli’de birilerinin kazanmak için her yolu mübah gördüğünü ve bu tiplerin gerek akrabalık gerek başka sebeplerle Erdemli’de hâlâ bir taraftar kitkesinin olduğunu da görünce Erdemli adına üzülüyoruz.
Erdemli limon üreticileri ise kumpas videosu döneminde yapmaları gereken eylemi geç de olsa yaptılar. Eylemde başlı başına organize eksikliğinin olduğunu görsek de amacına ulaşmış olduğunu görüyoruz. Ancak eyleme çiftçinin Erdemli’deki temsilcisi Erdemli Ziraat Odası’nın destek vermemesi de düşündürücüdür.
Limon üreticilerinin eylemi yapmalarındaki sebep ihracat kapısının kapalı olmasıdır. Dolayısıyla Erdemli Ticaret Odası vebErdemli Belediyesi’nin limonun başkenti olduğunu hatırlayıp çözüm yollarını ve çiftçiye bu zor günlerde destek açıklamalarını görmememiz başlı başına vakadır. Buradan Erdemli’de daha önce yaptığımız “Limon Borsası” kurulma talebinin de ivedilikle yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.
Siyasilerin ise ortalıkta gözükmemesi, Mersin’den seçilen 13 milletvekilinin özellikle de iktidar partisinin milletvekillerinin Tarım Bakanlığına ihracat kapısını açması yönünde baskı yapmamasına memleket yanarken ölü taklidi yapmak olarak görüyoruz. Erdemli limon üreticileri zarar etmeden yeni mahsuller hasat edilmeden çözüm bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde Erdemli’de limon üreticileri daha büyük eylemler ile gündeme geleceklerdir.
Gelelim bugüne. Üç gündür Erdemli’de ülkü ocaklarından yetişme, yörük Erdemli çocuğu bir kişi üzerinden provokasyon yapan Ü.A. isimli Facebook kullanıcısının Erdemli’de planlanan ve milliyetçi ülkücü camiayı bir gruba, siyasi görüşe yönelik kin ve nefretini arttırıp kavga gürültü peşinde olduğunu görüyoruz.
Erdemli o kadar sağduyulu ki bu provokasyonu çok iyi analiz edip anında birlik beraberlik örneği gösterip bu provokatöre karşı adeta tek ses olmuştur. Bu birliktelik ile Erdemli’nin adına yakışmayan olayların başlaması da böylece engellenmiş oldu. Bu provokasyonu ellerini ovuşturarak sokağa taşımak isteyenlerin ise hevesi kursağında kalmıştır. Bu provokasyona mahal vermeyen herkese sağduyulu davranışlarından dolayı teşekkür ediyorum.
Erdemli’de sağduyu ile hareket eden vatandaşlarımız sahipsizlik ve yöneticilerinin hizmet yapmaktan uzak tutumları sonrası ayranı kabarsa da devletini milletini seven bir yapısı ile geleceğine güvenle bakabilmektedir. Ancak bu durum nereye kadar devam edecektir.
Cennet şehrimiz Erdemli hakettiği yaşanabilir şehir olma yolundan epey uzak kalarak Erdemli’nin güzel insanlarının da çığırından çıktığı bir dönemi yaşamasını istemiyorsak makam, mevki sahiplerinin Erdemli’ye hak ettiği değeri vermesini bekliyoruz. Erdemli’de herkes mutlu ve huzurlu bir yaşam sürsün istiyoruz. Raydan çıkan Erdemli’yi tekrar eski günlerine dönmesini geç olmadan elbirliğiyle sağlamalıyız.
Sağduyulu ve Erdemli günler dileğiyle…