Bayram bir sevinç ve neşe günüdür. Duyguların coştuğu, sevgi ve saygının en güzel örneklerinin sergilendiği, yardımlaşma ve kaynaşmanın insanlar arasında yakınlaşmaya vesile kıldığı güzel günlerdir.
Yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca hayatta olanlara geçerli değildir. Şu fani dünyadan göçüp giden kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır. Kabirlerinde bayramı bekleyenlerin de olduğunu, kabir ziyaretleri ile geçmişlerimizin ruhlarına hatimler, Fatiha ve dualar okuyarak onları da sevindiririz.
Evet bugün Arefe; gül kokulu yedi cihan peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) “Arefe ne güzel gündür. O gün rahmet kapıları açılır.” demiştir. Bu özel günü en iyi şekilde değerlendirebilmek, bu özel günün ruhuna uygun yaşayabilmek bizlerin maneviyatını da yükseltecektir.
Bu sene her zamanki alışkanlıklarımızdan uzak bir şekilde arefe gününü evimizde geçirmekteyiz.
Çarşı pazarda tatlı bir telaş, bayram alışverişi yapmak yok. Sokaklar bomboş. Arefe’nin ruhuna ters olsa da maneviyatımızı yüksek tutacak şekilde günümüzü en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.
Sokağa çıkma yasağı dolayısıyla mezarlık ziyaretlerini yapamıyoruz. Evlerimizden okuduğumuz dua ve hatimleri hediye ediyoruz rahmeti rahmana kavuşan cümle geçmişlerimize.
Traş olmak için berber berber gezip en sonunda gece yarısına yakın bir vakitte traş olup eve mutlu dönmek, dönebilmek yok. Uzun zaman sonra tekrar açılan berberlerin bayram öncesi işlerin kesat olduğundan yakındığını işittik ilk defa.
En önemlisi de kucaklaşmayı bekleyen elleri öpülesi büyüklerimizi ziyaret edemeyeceğiz.. Sila-i rahim hepimize nasip olmadı bu sene.
Coronavirüs salgını tedbirleri kapsamında bayram namazı da kılınmayacak. Camiler dolup taşmayacak. Camilerden arşa yükselen teşrik tekbirlerini duyamayacağız. Evlerimizde en güçlü sesimizle, aşk ile teşrik tekbirleri getireceğiz.
Evlerimizin neşesi çocuklarımız şeker toplamak için kapı kapı dolaşamayacak. Kapı çalıp bayramımızı kutlayan çocuklar olmayacak. Kapı zili bu bayram hiç çalmayacak belki de. İlk defa bayramı evlerinde yalnız geçirecek olan büyüklerimiz bu denli hüzünlü olacak.
Ama onları telefonla arayıp seslerini duyacağız bayramlarını kutlayacağız ve bu seneye özel hüzün atmosferini bir nebze de olsa bertaraf edeceğiz. Birçoğumuzun teknolojinin imkanları dahilinde görüntülü konuşma yapabilmesi ile uzaklar daha da yakın olacak. Bu bayram bizlerin telefonunu bekleyenleri aramayı ihmal etmeyelim. Rehberimizden sadece mesaj göndermeyelim. Telefon açıp bayramlaşalım.
Bu bayram bazı değerlerin de farkına varacağız. Komşuluk unutulmaya yüz tutmuştu. Devasa apartmanlarda her gün yüzyüze geldiğimiz sadece bir selam ile geçiştirdiğimiz apartman komşularımızla bayramlaşma şansımız olacak. Onları daha da yakından tanıma fırsatımız olacaktır.
Sokağa çıkma yasağı olması sebebiyle bu bayram aile bireylerinin birbiriyle daha güzel vakit geçirme şansı yakaladığı, eğlenceli ve neşeli oyunlar ile vakit geçirecektir. Bu yüzden bu bayram eskiyi özletse de hafızalarda hoş bir anı da bırakacaktır.
Sokağa çıkma yasağı sebebiyle bu bayramı tatil beldelerinde geçirme fırsatı olmayacak. İlk defa mahalle ve ya site sakinleriyle beraber bir bayram geçirecek olan bir anlamda ilk defa tatil değil de bayramı yaşayacak olanlar bayramın maneviyatına, ruhuna uygun olarak yıllardır neler kaçırdıklarının da farkına varabileceklerdir.
Tatil imkanı olmayınca yollar da boş kalacak. Dolayısıyla bu bayram trafik kazalarının bilançosu ağır olmayacak. Belki de hiç kaza haberi duyamayacağız.
Ulaştırana binlerce şükürler edip, bu mutlu günde, güzel insanlara, özel insanlara sevgilerimi, saygılarımı, dualarımı gönderiyorum. Her gününüz bir bayram olsun.
Damağınızı, ruhunuzu ve çevrenizi tatlandıran, mutlu, umutlu, bereketli bir bayram dilerim.