Köşe Yazıları

Erdemli’li Çiftçinin Yanında Kim Var?

Üretici Rusya ile yaşanan uçak krizinden bu yana para kazanmakta zorlanıyor. Borçlarını ödemekte zorlanan, banka borçları yüzünden icralık olan, bir önceki yıldan kalan elektrik borçları yüzünden bu yıl ekim yapamayan üreticilerimiz göz önündeyken bu sene daha da derinleşen tarımsal pazarlama krizi, ihracatın sınırlı olması, üretilen yaş sebze ve meyvenin iç piyasaya çok çok fazla gelmesi sebebiyle zor günler yaşamaktadır.

Üreticinin zor günlerinde yanında olması gereken en tepedeki ülke yönetenlerden tutun, tarım sektörüne yön veren her kurum ve STK’lar acaba üreticinin ne kadar yanında?

15 Nisan 2020 günü Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli aracılığıyla üreticiye “Bir karış toprağı boş bırakmasınlar” mesajı gönderen;

23 Nisan 2020 günü video konferans yöntemiyle partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında tarımın önemini vurgulayarak, kurmaylarına “Kendi evinizin önünü bile ekin, boş yer kalmasın” talimatı veren üreticiye ise mazotu ÖTV’li satan, yükselen döviz karşısında artan ilaç ve gübre fiyatlarına yönelik bir yaptırım uygulamayan;

Oysa Başbakanlığı döneminde 11 Şubat 2006’daki Mersin gezisinde “Çiftçinin hali ne olacak? Anamız ağladı. Hangi yüzle geliyorsun buraya?” diye bağıran 47 yaşındaki çiftçi Mustafa Kemal Öncel’e “Ananı da al git” diyen Cumhurbaşkanı veAK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan mı size daha yakın?

Tarım Bakanının 2020 yılı için 10,5 milyar ödeme yapıldı dediği ama “2020 yılında çiftçilere 1 milyar 200 milyon lira destek verildi” diyerek farklı bir rakam telaffuz ederek kafalarda soru işareti oluşturan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak mı sizin yanınızda?

Pandeminin yoğun bir şekilde etkisini gösterdiği 15 Nisan 2020 günü video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Samsun Tarım ve Orman Sektörü Değerlendirme Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çiftçilere “Bir karış toprağı boş bırakmasınlar” mesajı verdiğini aktaran;

Aynı toplantıda “2020 yılı tarımsal destekleme bütçemizdeki 22 milyar liranın 10,5 milyar liralık kısmının ödemesini bu yılın ilk çeyreğinde çiftçilerimizin hesaplarına yatırdık. Çiftçimizin yanında olduğumuzu ispat ettik. Artan maliyetler karşısında bu yılı da doyurucu fiyat politikasıyla telafi edeceğiz. Hasat zamanından önce fiyatları açıklayacağız. Kimse merak etmesin, siz ekmeye, biçmeye, alın teri dökmeye devam edin. Siz üretin, ürününüz tarlada, serada, etiniz, sütünüz ise elinizde kalmayacak, gerekirse devlet olarak biz alırız.” diyerek üretim yapan çiftçiye alım garantisi veren;

Oysa Coronavirüs’ün olmadığı ama üreticiyi zor durumda bırakan ithalatın son hız devam ettiği yıllarda yani 07 Aralık 2018 Bursa’da katıldığı bir açılışta, “Çiftçi çok çok çalışır, az az kazanır. Bunun genel kanunu ne yazık ki böyle” diyen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli mi size daha yakın?

Coronavirüs salgını ile tarım sektörünün ve tarımın öneminin daha da çok anlaşıldığı bu günlerde ihracatın önünün kapalı olmasına seyirci kalan, girdi maliyetinin altındaki düşük fiyatlara ses yükseltmeyen, yayla köylerinde belirlenen sebze ve meyve fiyatları piyasa kurulumuna katılmayan aidatını zamaninda ödemeyen üreticiye tebligat gönderen, icra takibi yapan, üreticinin ürettiği ürüne teknik bakım hizmeti dahi sunamayan Erdemli Ziraat Odası ve Silifke Ziraat Odası mı size daha yakın?

Üreticinin elde edilen kârdan pay alacaksınız diye üye yapan, 2019 yılı faaliyet raporuna göre 1 milyar 047 milyon 594 bin 275 lira net kâr açıklayan ama üreticinin kârdan payına hiç düşüren, fide ilaç ve gübrenin piyasadaki bayilere geliş fiyatından dağıtıldığı çiftçiye ise fahiş fiyattan satan, borçları yüzünden üyelerini icraya veren Tarım Kredi Kooperatifi mi size daha yakın?

Çiftçinin halinden anlayan bir meslek olan Ziraat Mühendisi diplamasına sahip olan, üreticiye ve tarım sektörüne hiç de yabancı olmayan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve seçildiği günden bu yana üreticinin satamadığı pazarlayamadığı ürünler için bir adım atamayan, Toros dağlarında yetiştirilen yüzlerce çeşit tarımsal ürünü yetiştiren çiftçiyi hasat zamanı düşük fiyatlarla ezen tüccar ve komisyoncuyu denetleyemeyen, her sezon üreticinin kazancını ödemeyen tüccar ve komisyoncuyu Mersin Halinde yaptırım uygulayamayan, yayla köylerinde kurulan piyasa kurulumuna tıpkı Burdur Söğüt ve Tefenni’deki olduğu gibi Belediye Meclisi Üyelerini gönderemeyen piyasa kurulumuna müdahale etmeyen, yayla köylerinin tarımsal ürün piyasasını tek merkezden kontrol edemeyen, çiftçinin haklı isyanınından bihaber olan Vahap Seçer mi size daha yakın?

Seçim vaadi olarak Organize Sanayi Bölgesi sözü veren seçimin üzerinden geçen bir buçuk yıllık süre zarfında tarım sektörünün faydasına olacak olan organize sanayi için bir çalışma başlatmayan, limonun başkenti Erdemli‘ye limonata fabrikası kurulmasını turşu, salça ve kurutma tesislerin in meyve suyu fabrikalarının kurulmasını biran önce gerçekleştirip üreticinin elindeki ürünü kendi yaşadığı yerdeki fabrikaya direkt olarak satmasını sağlayamayan, iktidarın nimetlerinden faydalanamayan, 20 Nisan 2020 günü katıldığı bir televizyon programında kooperatif kurmak için çalışma yaptıklarını söyleyen, o tarihten bu yana geçen sürede çiftçinin satmakta zorlandığı ürünlere pazar bulacak olan bu kooperatifi faaliyete geçiremeyen, çiftçinin sıkıntılarını Ankara’daki ilgililere duyuran ama netice alamayan Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu mu size daha yakın?

Yayla köylerinde yaz dönemi için yetiştirilen ürünlerin hasat döneminde kurulan piyasaya katılım sağlayıp üreticinin hakkını savunmayan, yeri geldiğinde tüccar ve komisyoncudan yana olan, kendi köyündeki üreticinin yaşadığı sıkıntıları ilgili makamlara iletemeyen köy muhtarları mı size daha yakın?

Yasa gereği sulama suyu gruplarının kooperatifleştirilmesini yanlış anlayıp bağlı bulunduğu köyde piyasa kurulumuna başkanlık eden, bu piyasaya tıpkı Burdur Söğüt ve Tefenni’deki gibi Büyükşehir ve Erdemli ile Silifke ilçesinin Belediye Meclis üyelerini, Erdemli ve Silifke Ziraat Oda başkan ve yöneticilerini, muhtarları, komşu köylerin varsa birlik ve kooperatif başkanlarını davet edip komisyon kurulu oluşturup piyasa kuramayan, her piyasada tüccara ve komisyoncuya kendi köylüsünün alın terini peşkeş çeken sulama koopetatifi başkanları mı size daha yakın?

Çiftçinin zor günlerinde %20’den az olmamak kaydıyla avans para veren, fidesini, ilacını, gübresini, sera demirini, sera naylonunu, damlamasını vs. veren, tarla imarını yapan, bayram harçlığını temin eden, karşılığında ise çiftçinin ürettiği ürünü alan, her piyasa kurulumunda “para kazanamıyoruz” diye ağlayan, piyasa defterine imza atıp piyasanın altında fiyat yazan komisyoncu mu size daha yakın?

Sınırlı sayıda ihracatı gerçekleştiren, çok zor şartlarda ihracat yapan, ihracatı kapatan ülkelere iktidarın girişim yapmaması sonucu farklı yollardan o ülkelere ihracat yapan, ihracat yaptığı ülkeye gönderdiği tırlar özellikle de Rusya’ya sırf siyasi kriz sebebiyle kapıda bekletilen, hastalıklı ya da kalıntılı diye geri gönderilen, tüm bunlara rağmen ihracattan vazgeçmeyen ama iktidarın enflasyonu yükseltmesin diye ihracatı kapatması ile ihracat yapamayan, yaşadığı tüm sıkıntıları ve zararı çiftçinin sırtına yükleyen, her piyasa kurulumunda ağlayıp sızlayan ihracatçı mı size daha yakın?

Tüccar, komisyoncu ve ihracatçının simsarlığını yapan, üretici ile alıcı arasında köprü vazifesi gören, tüccar komisyoncudan aldığı parayı köylüye dağıtıp köylüden piyasa altına mal temin eden, piyasa kurulumunda sesini çıkarmayan ya da piyasaya hiç katılmayan değnekçi dediğimiz kendi köylünüz, akrabanız mı size daha yakın?

Evet yukarıdaki saydığımız tüm isimler, kurumlar, oluşumlar ve makam sahipleri üretici için olmazsa olmaz dediğimiz tarımsal pazarlamanın bir parçası. Üreticiler şu zor günlerde yukarıda bahsettiğimiz isimlere ve kurumlardan destek bekliyor. Ancak gördüğümüz şu ki üretici Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir.” veciz sözündeki gibi ne yazık ki hakkettiği değeri ve itibarı günümüzde görememektedir. Günümüz Turkiye’sinin 19 yıldır ülkeyi yöneten yöneticileri çiftçinin ve tarımın yanında olmadığı gibi yeterli desteği de vermemiştir. Çiftçi yasada belirtildiği üzere gayri safi milli hasılanın %1’ini destek olarak almadığı gibi verilen desteği de zamanında değil bir yıl gecikmeli olarak almaktadır. Çiftçinin tek dostu Aşık Veysel’in dediği gibi kara topraktır. Çiftçi ısrarla üretmeye devam edecektir. Yani da kimse olmasa da…

This post was last modified on Eylül 8, 2020

Emre Türkmen

1978 Silifke doğumlu yörük bir Türk evladıyım. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi 1999 mezunu Ziraat Mühendisiyim. Zirve Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevi ve başyazarlığı ile başladığım yazarlık hayatımda birçok habere de imza attım. Kısa bir dönem Nokta Gazetesinde köşe yazıları yazdım. Erdemli Bülten internet haber sitesinde okudukça anlayacağınız, anladıkça sorgulayacağınız, sorguladıkça gerçekleri daha çabuk görebileceğiniz yazılar ile siz değerli okurlarımızın karşısındayım.

Benzer Haberler

Şehidimizin Kütüphanesi Desteklerinizi Bekliyor

11 Haziran 2023 tarihinde Irak'ın kuzeyinde Pençe-Kilit harekatında şehit düşen P. Komando Uzm. Çvş. Halil…

Şubat 3, 2024

Gece Kartalları Sayesinde Erdemli Sokakları Daha Güvenli

Erdemli İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Çarşı ve Mahalle Bekçileri tarafından ilçenin belli noktalarında yapılan uygulamalar…

Ocak 9, 2024

HIRSIZLAR ERDEMLİ POLİSİNDEN KAÇAMADI!

Erdemli İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği Ekiplerinin Yarenler, Koyuncu ve Tabiye Mahallelerinde farklı tarihlerde…

Ekim 23, 2023

Mersin’de vahşet: Uyuşturucu bağımlısı genç babasını boğazladı!

Erdemli ilçesine bağlı tatil yöresi Kızkalesi’nde uyuşturucu bağımlısı olduğu belirtilen 29 yaşındaki Ertuğrul S., birlikte…

Ekim 23, 2023

Kaynak Makinesinin Kıvılcımları Serayı Yaktı!

Limonlu mahallesinde, edinilen bilgilere göre, yabancı uyruklu (Suriyeli) kişilerin avuç içi taşlama ve kaynak makinesi…

Ekim 7, 2023

Erdemli Abur Cubur Talk Show ile Eğlendi

3 Aralık Cumartesi günü Erdemli Kültür Merkezinde Güldür Güldür Show oyuncularından Rüştü Onur Atilla, Berkay…

Aralık 5, 2022