BİLDİĞİMİZ GİBİ DEĞİL Mİ YOKSA?

15 Temmuz gecesi darbeci Komutan Semih Terzi, Özel Kuvvetler Komutanlığını işgal için geldi. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın emri üzerine Ömer Halisdemir darbeci Komutan Semih Terzi’yi vurdu. Semih Terzi’nin yanında bulunan darbeciler tarafından Ömer Halisdemir şehit edildi.

Zekai Aksakallı Komutan, 28 Temmuz 2016 tarihinde yapılan Yüksek Askeri Şura toplantısında darbe teşebbüsü sırasında gösterdiği olağanüstü mücadeleden dolayı rütbe süresinin dolmasına 1 yıl olmasına rağmen Korgeneral rütbesine terfi ettirildi.

İsmail Metin Temel, Van Asayiş Kolordu Komutanıyken 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında vekâleten 2. Ordu Komutanı olarak atandı. Ardından 27 Temmuz 2016 tarihinde 2. Ordu komutanlığına getirildi. Fırat Kalkanı Harekâtı’nda başarılı oldu. İdlib’de gözetleme kulelerinin kurulumunda ve Afrin Harekâtı hazırlıklarında büyük rol oynadı. Afrin Operasyonu’nu yöneten komutan olarak atandı. Bu iki komutan 15 Temmuz kahramanı olarak Türkiye kamuoyuna duyuruldu.

Darbecilerle TSK’da mücadele eden isimlerin başında gelen isimler Korgeneral İsmail Metin Temel’le, Korgeneral Zekai Aksakallı dün kadro yokluğu nedeniyle emekliye sevk edildi.

Hükümetin yandaşlarına kadro bulup üç ayrı yerden maaş bağladığı dönemde, 15 Temmuz kahramanı komutanların emekli edilmesi kafaları karıştırdı.

Bu komutanların FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmadan emekli edilmesi, AKP içindeki bazı siyasilerin FETÖ ve 15 Temmuz konusunda söyledikleriyle değerlendirilince kafaların karışmaması mümkün değil.
Bülent Arınç FETÖ suçlamasıyla ihraç edilen üst düzey kamu görevlilerinin petrol istasyonunda pompa tuttuklarını gördükçe kahroluyorum demişti.

Geçen gün istifa eden Türk Tarih Kurumu Başkanı “Nedamet gösteren FETÖ’cüler affedilmeli” demiş, 15 Temmuz Gazileri ve Şehit yakınları tepki göstermişti.

Bu söylemler kamuoyunda “FETÖ ile gizli bir çözüm süreci mi var?” sorusunu gündeme getirmişti.
Bu tür af taleplerinin, geçen gün gazetede yer alan, “Çocuklarını FETÖ okullarında okuttu” diye ihraç edilen, bekâr ve hiç çocuğu olmadığı anlaşılan SGK memuru M. Zekeriya Özdil gibi mağdurlar için istense eyvallah diyeceğim ama hiç öyle gözükmüyor.

Bu konuda asıl çarpıcı söylem AKP eski milletvekili Şamil Tayyar’dan gelmişti. İlk zamanlar “FETÖ Borsası” kurulduğunu söylemişti. Yani FETÖ’cü olmakla suçlananların veya FETÖ’cü olanların yüksek miktarda paralar karşılığında serbest kaldığını söylemişti. Bu gibi olaylar Erdemli’de de yaşanmıştı.

Şamil Tayyar’ın daha önemli bir bombası ise, Ekim 2017 tarihinde basına söylediği; “Ben hala 15 Temmuz’un aydınlanmadığını düşünüyorum. 15 Temmuz gerçek manada aydınlanırsa, bugün kahraman dediklerimizin aslında darbenin içinde olduğunu göreceksiniz, belki de bugün hain diye suçladığınız bazı isimlerin aslında tam tersi olduğunu göreceksiniz” sözleridir.

15 Temmuz 2016’dan beri gelişen olayları Şamil Tayyar’ın bu sözleri doğrultusunda değerlendirince kafaların karışmaması mümkün değil.

Kafaları karıştıran soru şu:
Zekai Aksakallı ve İsmail Metin Temel Paşaların emekliye sevk edilmelerinin perde arkasındaki konu ne?
Bu konu Şamil Tayyar’ın sözleriyle ilintilediğinde, bu kahraman komutanların üzerindeki lekenin vebali kimin olacak?

Bu komutanlar aynı zamanda Fırat Kalkanı ve Zeytin dalı harekâtlarının mimarlarıydı.
Kahramanlar kolay yetişmiyor, kolay harcamayalım.

Şimdi kimse çıkıp, “Konu bildiğin gibi değil” demesin, varsa bilmediğimiz söylesin.
Madem 15 Temmuz şehitlerine “Demokrasi şehidi” diyorsunuz, şeffaf olun lütfen.
Demokrasi şeffaflık ister.